İstanbul Galata Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi
DSpace@Galata, İstanbul Galata Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

Güncel Gönderiler
Kırılgan Narsisizm ile Kaçıngan Bağlanma Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
(İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2025) Ramazanoğlu, Beril
Bu araştırmanın amacı kırılgan narsisizm ile bağlanma stilleri arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Kırılgan narsisizm depresiflik, aşırı alçak gönüllü tutumlar, eleştiri hassasiyeti ve diğerleri ile olan ilişkilerde büyüklenmeci beklentiler ille karakterizedir. Kırılgan narsisizmde içe dönüklük, yoğun sevgi arzusuna karşılık yakınlık korkusu, utanç eğilimli olumsuz duygular, reddedilmeye aşırı duyarlılık, kaçınganlık, ilişkilerde yoğun kaygı ve kendini saklama eğilimlerinin mevcut olmasından dolayı bağlanma stilleri ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Bu araştırma, 18 yaş ve üzeri 114 erkek, 180 kadın ve 1 diğer olmak üzere toplam 295 katılımcıya ulaşılmıştır. Çalışma, Google Formlar aracılığı ile oluşturulan form yardımı ile, Üç Boyutlu Bağlanma Stilleri Ölçeği ve kırılgan narsisizmi değerlendirmek için ise Kırılgan Narsisizm Ölçeği (KNÖ) ulaştırılıp, cevaplanması sonucu tamamlanmıştır. Formların değerlendirilmesi, Kırılgan Narsisizm ile Bağlanma Stilleri Arasındaki İlişkinin tespiti için One-Way ANOVA (Welch's) testi, Kırılgan Narsisizm ile Bağlanma Türlerinin tespitinde tanımlayıcı istatistik kullanılmıştır. Bağlanma Stilleri Arasındaki İlişkinin Post-Hoc Analizi Games-Howell Post-Hoc Test ile yapılmıştır. Araştırmaya katılım gösteren bireylerin kırılgan narsisizm soru bazında puanları (3.52), ve total puan olarak ortalama (28,2) puan olarak tespit edilmiştir. Araştırmaya katılan bireylerin Bağlanma stilleri değerlendirildiğinde %62,7 si güvenli, %8,8’i kaçıngan ve %19.3 kaygılı bağlanma stillerine uygun olduğu görülmüştür. Kırılgan narsisizm ile bağlanma stilleri arasında yüksek düzeyde ilişki (p<0.001) tespit edilmiştir. Sonuç olarak, kırılgan narsisistik özelliğinin bağlanma stilleri ile yüksek ilişki içerisinde olduğu tespit edilmiştir.
-
The purpose of this study is to examine the relationship between vulnerable narcissism and attachment styles. Vulnerable narcissism is characterized by depressive tendencies, excessively humble attitudes, sensitivity to criticism, and grandiose expectations in relationships with others. Because vulnerable narcissism exhibits introversion, intense desire for love versus fear of intimacy, shame-prone negative emotions, hypersensitivity to rejection, avoidance, intense anxiety in relationships, and a tendency toward self-concealment, it is thought to be related to attachment styles. A total of 295 participants, 114 male, 180 female, and 1 other, aged 18 and older, participated in this study. The study was completed by submitting and completing the Three-Dimensional Attachment Styles Scale (THS) and the Vulnerable Narcissism Scale (VNS) to assess vulnerable narcissism using forms created via Google Forms. To evaluate the forms, One-Way ANOVA (Welch's) was used to determine the relationship between fragile narcissism and attachment styles, while descriptive statistics were used to determine fragile narcissism and attachment types. Post-Hoc analysis of the relationship between attachment styles was conducted using the Games-Howell post-hoc test. Individuals participating in the study scored 3.52 on each question for fragile narcissism, and the average total score was 28.2. When the attachment styles of the individuals participating in the study were evaluated, it was found that 62.7% were secure, 8.8% were avoidant, and 19.3% were anxious. A high correlation (p<0.001) was found between fragile narcissism and attachment styles. Consequently, the fragile narcissistic trait was found to be highly correlated with attachment styles.
DİNAMİK ÇEVRELERDE ÖRGÜTSEL MİYOPİDEN KURTULMAK: ÖRGÜTSEL ÖĞRENME AÇISINDAN İNCELEME
(Yönetim Bilimleri Dergisi, 2025) Bıyıkbeyi, Tuba
Dinamik çevre koşullarında organizasyonların nasıl hayatta kalabilecekleri ve nasıl rekabet edecekleri uzun yıllardır tartışma konusu olmuştur. Dinamik çevrelerde organizasyonların ve yöneticilerin örgütsel öğrenmeyi sürdürmeleri firmanın rekabet avantajı kazanması ve bu avantajı sürdürmesi için hayati bir faktör olarak görülmektedir. Örgütsel öğrenme organizasyonun piyasadaki gelişmeleri yakalama kapasitesini arttırırken körlüğü de azaltmaktadır. Bu nedensel ilişkilerin, özellikle körlüğün azaltılması hayati olabilir. Bu nedenle çalışmanın temel amacı, değişen çevresel koşulların örgütsel öğrenme üzerindeki etkisini ve bu öğrenmenin örgütsel miyopiyi nasıl şekillendirdiğini incelemektir. Bu çalışma, bankacılık ve bilişim sektörlerinde çevresel dinamizmin örgütsel öğrenme ve örgütsel miyopi üzerindeki etkilerini keşfetmeyi amaçlamıştır. Katılımcılar, sektörde görev yapan orta ve alt kademe yöneticilerden oluşmuş, veriler kolayda örnekleme yöntemiyle toplanmıştır. Araştırmaya bankacılık ve bilişim sektörlerinden 481 kişi katılmıştır. Araştırmada analizler SPSS 25 ve PROCESS makro programları kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Hipotezlerin testinde aracılık modelleri kullanılmıştır. Aracılık analizleri sonucunda hipotezlerimizin çoğunluğu desteklenmiştir. Elde edilen bulgulara göre, çevresel dinamizm örgütsel öğrenmeyi pozitif yönde etkilemektedir. Ayrıca, örgütsel öğrenme düzeyi arttıkça örgütsel miyopinin azaldığı görülmüştür. Ancak, çevresel dinamizmin örgütsel miyopi üzerindeki doğrudan etkisi anlamlı bulunmamıştır. Bununla birlikte, örgütsel öğrenmenin aracılık etkisi değerlendirildiğinde, çevresel dinamizmin örgütsel miyopiyi dolaylı olarak etkilediği tespit edilmiştir. Bu sonuç, çevresel dinamizmin etkisinin örgütsel öğrenme yoluyla şekillendiğini ve dolaylı yoldan örgütsel miyopiyi etkilediğini ortaya koymaktadır. Sonuç olarak, bu araştırma, bankacılık ve bilişim sektörlerinde faaliyet gösteren kuruluşların dinamik çevre koşullarında başarılı olabilmeleri için öğrenme kapasitelerini geliştirmelerinin önemli olduğunu vurgulamaktadır. Özellikle çevresel değişimlere ayak uydurabilmek ve körlükten kaçınmak için örgütsel öğrenmenin teşvik edilmesi gerekmektedir. Bu bulgular ışığında, sektördeki yöneticilere uzun vadeli strateji benimseyerek çevresel dinamizmi bir avantaj olarak değerlendirmeleri önerilmektedir.
-
How firms can survive and compete in dynamic environmental conditions has been debated for many years. In dynamic environments, it is vital for firms and managers to continue organizational learning to gain and maintain their competitive advantage. Organizational learning increases the firm's capacity to catch up with market developments and reduces myopia. These causal relationships, especially in reducing myopia, can be vital. Therefore, the study's main purpose is to examine the effect of changing environmental conditions on organizational learning and how this learning shapes organizational myopia. This study aimed to explore the effects of environmental dynamism on organizational learning and organizational myopia in the banking and IT sectors. The participants consisted of middle and lower-level managers working in the sector, and the data was collected using the convenience sampling method. 481 people from the banking and IT sectors participated in the study. The analyses in the study were carried out using SPSS 25 and PROCESS macro programs. Mediation models were used in the testing of the hypotheses. As a result of the mediation analyses, the majority of our hypotheses were supported. According to the findings, environmental dynamism positively affects organizational learning. In addition, it was observed that organizational myopia decreases as the level of organizational learning increases. However, the direct effect of environmental dynamism on organizational myopia was not found to be significant. However, when the mediation effect of organizational learning was evaluated, it was determined that environmental dynamism indirectly affects organizational myopia. This result reveals that the effect of environmental dynamism is shaped by organizational learning and indirectly affects organizational myopia. In conclusion, this research emphasizes that it is important for organizations operating in the banking and finance sectors to develop their learning capacities to be successful in dynamic environmental conditions. Organizational learning should be encouraged to keep up with environmental changes and avoid blindness. In light of these findings, it is recommended that managers in the sector evaluate environmental dynamism as an advantage by adopting long-term strategies.
How Can Employee Job Insecurity Be Reduced? The Role of Responsible Leadership And Psychological Safety
(Third Sector Social Economic Review, 2025)
The paper aims to determine the mediating role of psychological safety under the effect of responsible leadership on employees' job insecurity. The statistical data was obtained through a survey. The research sample consists of 388 white-collar employees in different sectors (education, health and finance). The mediator analysis test was used to test the research hypotheses. According to research findings, responsible leadership increases employees' psychological safety and reduces job insecurity while psychological safety reduces job insecurity. Additionally, it was found that psychological safety has a mediating role under the effect of responsible leadership on job insecurity. It is also seen that the responsible leadership approach in organizations increases employees' psychological safety level and consequently reduces their job insecurity. Research findings and their implications are important in showing the factors that effectively ensure the continuity and effectiveness of employees in organizations.
-
Araştırma, sorumlu liderliğin etkisi altında çalışanların iş güvencesizliği üzerinde psikolojik güvenliğin aracılık rolünü belirlemeyi amaçlamaktadır. Veriler anket yoluyla elde edilmiştir. Araştırma örneklemi farklı sektörlerde (eğitim, sağlık ve finans) çalışan 388 beyaz yakalı çalışandan oluşmaktadır. Araştırma hipotezlerini test etmek için aracılık analizi kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre, sorumlu liderlik çalışanların psikolojik güvenliğini artırıp iş güvencesizliğini azaltırken, psikolojik güvenlik iş güvencesizliğini azaltmaktadır. Ayrıca, psikolojik güvenliğin sorumlu liderliğin iş güvencesizliği üzerindeki etkisi altında aracılık rolü olduğu bulunmuştur. Ayrıca, örgütlerde sorumlu liderlik yaklaşımının çalışanların psikolojik güvenlik düzeyini artırdığı ve dolayısıyla iş güvencesizliğini azalttığı görülmektedir. Araştırma bulguları ve bunların çıkarımları, örgütlerde çalışanların sürekliliğini ve etkinliğini etkili bir şekilde sağlayan faktörleri göstermesi bakımından önemlidir.
The Effect of Osteopathic Manipulative Treatment Adjunct on Stabilization Splint Treatment in Temporomandibular Joint Anterior Disc Displacement with Reduction Disorder: A Quantitative Analysis, Pilot Study
(MDPI, 2025) Aklar, Ayca; Bal, Burcu; Tasdelen, Neslihan; Ertas, Gokhan
Objective: This study aimed to quantitatively assess the efficacy of osteopathic manipulative treatment (OMT) as an adjunct to stabilization splint treatment for temporomandibular joint anterior disc displacement with reduction (ADDwR) disorder. Method: Thirty-eight joints were evaluated in this study. OMT, in addition to splint treatment, was administered to the study group, and the control group only received splint treatment. Before and after the treatments, the quality of life, the pain levels of distinct body regions, and the sleep quality were evaluated, while mandibular movements were assessed and condyle–disc position differences measured on magnetic resonance images. Results: In all the life qualities, except social functionality, increases after treatment were present for both control and study groups, but the increase was significant in bodily pain for the control group (p = 0.034) while increases were significant in physical functionality (p = 0.018), general health perception (p = 0.027), and reported health transition (p = 0.019) for the study group. Significant pain reduction in all body regions was seen in the study groups (p = 0.007–0.033), but the decrease was only significant for the temporomandibular joint for the control group (p = 0.011). The sleep quality significantly improved for the study group (p = 0.018). Limited after-treatment improvements in the condyle–disc positions were determined for both the normal joints and joints with ADDwR in the study group. Conclusions: The application of OMT adjunct to splint treatment increases quality of life and sleep, reduces bodily pain, and improves condyle–disc positions over the MRIs of TMJ.
Orthogonal Embedding-Based Artificial Neural Network Solutions to Ordinary Differential Equations
(Afyon Kocatepe Üniversitesi, 2025) Uçar, Tolga Recep
Providing numerical solutions to differential equations in cases where analytical solutions are not available is of great importance. Recently, obtaining more accurate numerical solutions with artificial neural network-based machine learning methods are seen as promising developments for numerical solutions of differential equations. In this paper, a low-cost, orthogonal embedding-based network with fast training by simple gradient descent algorithm is proposed to obtain numerical solutions of differential equations. This architecture is essentially a two-layer neural network that takes orthogonal polynomials as input. The efficiency and accuracy of the method used in this paper are demonstrated in various problems and comparisons are made with other methods. It is observed that the proposed method stands out especially when compared with high-cost solutions.
-
Analitik çözümlerin mevcut olmadığı durumlarda diferansiyel denklemler için nümerik çözümler elde etmek büyük önem taşımaktadır. Son zamanlarda, yapay sinir ağı tabanlı makine öğrenmesi yöntemleriyle daha tutarlı nümerik çözümlerin elde edilmesi diferansiyel denklemlerin nümerik çözümleri için ümit verici gelişmeler olarak görülmektedir. Bu makalede, diferansiyel denklemlerin nümerik çözümlerini elde etmek için basit gradyan düşüm algoritması ile hızlı eğime sahip düşük maliyetli bir ortogonal gömme tabanlı ağ önerilmektedir. Bu mimari, temelde, ortogonal polinomları girdi olarak alan iki katmanlı bir sinir ağıdır. Bu makalede kullanılan yöntemin verimliliği ve tutarlılığı, çeşitli problemlerde gösterilmiş ve diğer yöntemlerle karşılaştırmalar yapılmıştır. Kullanılan yöntemin, özellikle yüksek maliyetli çözümlerle karşılaştırıldığında öne çıktığı görülmüştür.