Durağan zamandan duran zamana, İstanbul’da güncel sanatta saat kavramı
Access
info:eu-repo/semantics/closedAccessDate
2020Author
Demirarslan, Sibel
Güngören, Ela
Metadata
Show full item recordCitation
Güngören, E. (2020). Durağan Zamandan Duran Zamana, İstanbul’da Güncel Sanatta Saat Kavramı. S.Demirarslan (Ed.), Mimarlık, Planlama ve Tasarım Alanında Teori ve Araştırmalar II içinde (93-110. ss.). Ankara: Gece KitaplığıAbstract
Bu makale öncelikle Tanzimat’tan bu yana İstanbul şehrine belirli bir kimlik veren nirengi noktalarından saat kulelerini mercek altına alarak, zaman kavramının geçirdiği dönüşümü tasarımsal endişeler üzerinden izlemeyi amaçlar. Bizans İmparatorluğundan günümüze sütunlardan başlayarak dikilitaşlar, çeşme düzenlemeleri ve nişantaşları şehrin kimliğini oluşturan izler olarak varlığını sürdürmüş, bulunduğu yere aidiyet kazandırmıştır. Kentli ise çocukluğundan itibaren bu nirengi noktalarını benimsemiş, onlara çeşitli anlamlar yüklemiş, kişisel rotalarını bu şehirsel izlere göre biçimlendirmiş ve anlamlandırmıştır. Anıtlar fiziki çevrenin elle tutulur, gözle görünür vesikaları olmanın ötesinde, belirli bir meydanın
estetik değerini arttıran ve kentlinin aidiyet duygusunu perçinleyen birer unsur olarak varlığını sürdürür.
Bu makalede İstanbul’da Tanzimat’tan günümüze anıt tasarımının ve zaman kavramının geçirmiş olduğu dönüşüm, Osmanlı dönemi saat kulelerinden başlayarak, 2002’de Nişantaşı etkinlikleri çerçevesinde İstanbul Yaya Sergileri I için tasarlanan iki eser üzerinden incelenecektir. Bu eserlerden biri ressam Gülçin Aksoy’un İsimsiz adlı yerleştirmesi, diğeri ise mimar Mehmet Konuralp ile ressam Serhat Kiraz’ın Zaman Taşı olarak adlandırdıkları ortak tasarımdır. Makalede Osmanlı kentinden ve özellikle de Tanzimat’tan başlayarak zamanın nasıl algılandığı, modernleşme ve modernlik kavramları üzerinden tartışmaya açılacaktır. Zamanın Mısırlılar’dan bu yana, Nil nehrinin taşmasına ve güneşin hareketlerine, mevsimsel dönüşümlere bağlı olarak ölçülebilir bir kavram olmaktan, soyut ve değişken bir kavrama dönüşümü, anıt ve enstalasyon tasarımı üzerinden adımlanacaktır. Bu süreçte İstanbul kentinin kamusal alan kullanımının
dönüşümü, kamusal sanatın gelişimi üzerinden masaya yatırılacak ve modernlik projesinin nelere doğru evrildiği tartışmaya açılacaktır.